"Geçmişin çocukluk, geleceğin ise sadece bir bilinmezlik olduğu
o boşlukta, ne çocuk ne de yetişkin olunan o on dört yaşın
başıboşluğunda tek başıma ve her defasında daha büyük daireler
çizerek evden okula, okuldan eve gidip geliyordum. Dinî inançlarım
o yaş için fazla kuvvetli değildi ama yalnızlığımda tanrısal bir sebep
olduğunu düşünmekten de kendimi alamıyordum. Çünkü tek
çocuktum, çünkü solaktım, çünkü boyum yaşıtlarımın hepsinden
uzundu ve hatta so ...