“Önce tencerelerin karnı acıkır burada. İnsanlar susamadan sürahiler yanar susuzluktan. Tavalar sır döker tabaklara. Şişeler bardakları tutkuyla öperken kepçelerden kaşıklara arzu akar. Ekmeğin zevkini ilk sepetler çıkarır, yemeğinse çatal bıçaklar. Her gün düğün dernektir. Ne fırın yitirir hararetini, ne ocağın ateşi söner. Mutfak aşkla döndüğünden Sofra’nın tadına doyulmaz.” Burası Büyülü Sofra’ydı işte… Zekânın kuyusuna düşen Kleopatra, sureti haktan görünüp Allah’a cihad açan Yezid, iyileşme ...