"Sesi bu alacalı karmaşayı orta yerinden yarıp geçiyor. Saatler susuyor. Hafifliyorum. Kafamın içinde sıralamaya çalışıp durduğum her şey gevşiyor, düğümleri çözülmüş gibi sarkmaya başlıyor. Guguklu saatler, pilli saatler, kurmalı saatler duruyor. Ben duruyorum..."
Belalı gemilerde ateşle tek vücut olan mürettebat, paranoyak zihinler, rüyaların derinliklerinden sökülüp çıkarılan ılık ılık atan yürekler, post mortem fotoğraflar ve zamana yenilen aşklar, hasta ruhlu yazarlar, buz tuta ...