“Belki de gökyüzü mavi değil, kızıla çalan bir kahverengi. Belki de denizler sarının en canlı
halinde, dalgalarının tepelerinde turuncu menevişler var. Belki de ay her akşam leylak rengi
doğup batmadan önce koyu mor hale geliyor. Hakikat nedir ki? Nerede başlar, nerede biter?
Belki de bir çay içiminde, bir martının sırtında uzaklaşan sevdalı bir yürektir hakikat.”
Bu öykülerde uzak kentler, uzak denizler, gelmeyen sevgilinin beklendiği hüzünlü tren
istasyonları, hiç ...